Estetik bir gülüşe sahip olmak için beyaz ve düzgün dişlerin yanı sıra diş etlerinin de sağlıklı olması gerekir. Diş etlerinin daha sağlıklı görünebilmesi için yapılan tedaviye Pembe Estetik denir. Adana’nın Pembe Estetik uygulama merkezlerinden Primedent Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği, Pembe Estetik hakkında merak edilen her şeyi sizler için derledi.
Estetik ve çekici bir gülümseme için dişlerinizin sağlıklı olması maalesef yeterli değil. Bununla birlikte dişlerinizi sarıp kavrayan diş etlerinizin de güçlü ve sağlıklı olması gerekir.
Ağız ve diş estetiğinizi sağlamak için dişlerin beyazlatılması kadar diş etlerinin estetiği de önem taşımaktadır. Harika bir gülümsemeye sahip olmak için çene yapısı, dudaklar, dişler ve diş etlerinin birbirini tamamlayacak şekilde uyumlu, sağlıklı ve estetik olması gerekir. Bu uyumun sağlanması için yapılan bütün operasyonlara da Pembe Estetik veya diş eti estetiği adı verilir.
Beslenme bozukluklarından genetik etkilere, sigara kullanımından 20’lik dişlere kadar pek çok neden diş eti hastalıklarına yol açabilir. Pembe Estetik tedavisinde öncelikle diş etlerindeki bütün sorunların giderilmesi, sağlıklı diş etlerine ihtiyaç duyduğu estetik müdahalenin yapılması hedeflenir.
Bu ve benzeri diş eti hastalıklarından korunmak için düzenli olarak diş hekimine gitmeli ve diş eti bakımı yaptırmanız gerekir. Zira sıraladığımız hastalıkların birinin veya birkaçının yaşanması, son derece ağrılı bir sürecin yaşanmasına neden olur. Kemik erimesine kadar uzanan sağlık sorunlarına yol açabilen diş eti rahatsızlıkları periodontoloji birimince muayene ve tedavi edilir. Siz de sağlıklı diş etlerine sahip olmak için Adana Özel Ağız ve Diş Polikliniği Primedent’le tanışabilirsiniz.
Diş etlerine uygulanan estetik operasyonlara Pembe Estetik veya Diş Eti Estetiği diyoruz. Diş etlerindeki asimetrik bozuklukların düzeltilerek kusursuz bir görünüm kazanmasını hedefleyen bu operasyonun öncesinde iltihap, diş eti kanaması, diş eti çekilmesi ve diğer diş eti rahatsızlıklarının tümüyle giderilmesi sağlanır. Tedavinin ardından dişleriniz ve diş etleriniz kusursuz bir uyuma kavuşur.
Diş etlerinizin renginden yola çıkarak sağlıklı olup olmadıklarına dair fikir edinebilirsiniz. Pembe renkte, pürüzsüz, parlak ve dişlerinizi tam olarak kavrayan diş etleriniz varsa sağlıklı görünüyor demektir.
Pembe Estetik sırasında uygulanacak tedaviler tamamen hastanın kişisel durumu ve gereksinimleri üzerine şekillenir. Pembe estetikte uygulanacak tedavi yöntemlerini sıralamak gerekirse:
Gelin bu tedavilere yakından bakalım.
Konuşurken veya gülerken diş eti dokusunun anormal görünümüne Gummy Smile denir. Gereğinden çok görünen dokunun kısaltılarak tedavi edilmesi işlemi Gingivektomi diye adlandırılmaktadır.
Bazı durumlarda Gingivektomi işlemi yetersiz kalabilir. Bu gibi vakalarda dudak konumlandırma işlemi de yapılabilir. Bu tür rahatsızlıkların tek olası sebebi diş etleri değildir. Kimi zaman kas hastalıklarından da kaynaklanabilir. Gummy Smile tedavisinin sonuçları 6 ay boyunca etkisini korumayı sürdürür. Tedavi süresi ortalama 10 gün sürmektedir.
Ağızda hali hazırda sağlıklı durumdaki diş etlerine şekil verilmesi işlemine gingivoplasti adı verilir.
İleri düzeylere ulaşmış periodontitis vakalarında uygulanan flap operasyonu, diş etlerinde ortaya çıkan morarmalar, kızarmalar, kanamalar ve diş etlerinin altındaki dokulara, liflere kadar yayılan iltihapların giderilmesi için uygulanır. Flep operasyonu şu şikâyetlerle gelen hastalar için uygulanır:
Ağız sağlığınızı korumak için diş etlerinin tedavi edilmesi hayati önem taşır. Görünümünüzün kusursuz oluşu özgüveninizi ve sosyal hayatınızdaki mutluluğunuzu arttırır.
Hayır. Tam aksine diş etleri tedavi edilmediği taktirde hastalıkların ilerlemesi diş kayıpları ve kemik erimesi dahil olmak üzere çok sayıda hastalığa neden olabilir.
Eğer diş eti estetiği tedavisine ihtiyacınız olup olmadığını öğrenmek istiyorsanız periodontoloji uzmanına muayene olabilirsiniz.
Tedavi tamamlandıktan sonra 11 ila 15 günlük bir süreçte hasta tümüyle iyileşmiş olur.
Hasta operasyon öncesinde lokal anestezi ile uyuşturulur. Bu sayede tedavi süreci boyunca kişi, hiçbir acı ve ağrı hissetmez. Ameliyatın ardından yaşanabilecek ağrılar için doktorun tavsiye ettiği yöntemler uygulanır.
