Vücudumuz kendi kendini onarabilen bir yapıya sahiptir. Organ ve dokularda yaralanma, enfeksiyon veya hastalıkların iyileşmesi için doğal bir mekanizma vardır. Dişler ise bu iyileştirme özelliği bulunmayan tek parçadır. Peki dişler neden kendi kendini onaramaz?
Dişin en dış tabakası olan mine, mineral kristallerinin bir araya gelmesiyle oluşan sert bir dokudur. Bu mineral kristalleri genellikle kalsiyum ve fosfor bileşiklerinden oluşur. Mine, koruyucu bir tabaka oluşturur ve dişin iç dokularını enfeksiyonlardan korur. Ayrıca dişin beyazlığını ve estetik görünümünü de mine belirler. Mine, hücreler içermediği için kendini yenileyemez. Minedeki hasarın geri dönüşü olmaz ve mine onarılmazsa çürüme süreci dişin iç dokularına yayılabilir. Diş minesini korumak için dişleri düzenli fırçalamak, diş ipi kullanmak ve diş hekimi kontrollerini ihmal etmemek önemlidir.
Minenin hemen altındaki dentin tabakası, canlı hücrelerden oluşan bir dokudur ve mineyi destekleyen bir yapıya sahiptir. Ancak dentin hücreleri mine dışında bulunduğu için mine hasarı tamir edilemez. Dentin, mineye destek sağladığı ve mine hasarını sınırladığı için önem taşır. Mine çürüğüne bağlı olarak dentin de enfekte olabilir. Mine çürüğünün ilerlemesiyle ortaya çıkan dentin enfeksiyonları, dişin içinde bulunan pulpa tabakasına ulaşabilir. Dentin enfeksiyonu pulpa tabakasına ulaşırsa şiddetli ağrı ve iltihaplanmaya neden olur. Dentin enfeksiyonlarını önlemek için ağız ve diş hijyenine özen gösterilmelidir.
Dişin içinde bulunan pulpa dokusu, diş içinde bulunan canlı bir dokudur ve dişin beslenmesini ve duyusunu sağlar. Damarlar, sinirler ve bağ dokusundan oluşan pulpa, dişin dayanıklılığını artıran dentin tabakasını oluşturan hücrelerin aktivitesini kontrol eder. Ayrıca mine ve dentin tabakalarını korumak için mineraller üretir. Pulpa; mine ve dentin tabakalarının aksine canlı hücreler barındırır ve belli düzeyde iyileşme kapasitesi vardır. Ancak derin çürük ya da kırık diş gibi durumlarda zarar görebilir ve iyileşmesi zor olabilir.
Dişlerin kan dolaşımı, vücuttaki diğer dokulara kıyasla sınırlıdır. Dişlerdeki sınırlı kan dolaşımı, iyileşme sürecine de etki eder. Kan dolaşımı, hasar sonrası dokuların iyileşmesi için önem taşır. Dişlerin sınırlı kan dolaşımından dolayı, iyileşme süreci yavaş ve kısıtlı olur.
Diş kökü ise dişin çene kemiğine tutunarak dişin sabitlenmesini sağlayan kısımdır. Dişin alt kısmında, çene kemiği içerisinde bulunan diş kökü üzerinde periodontal ligament denilen bir doku bulunur. Dişi çene kemiğine bağlayan liflerden oluşan bu doku dişin hareketini emer, destekler ve stabilize eder. Diş kökü, kendini iyileştirme özelliğine sahip değildir. Kök dokusu zarar gördüğünde kendini tamamen iyileştirme özelliği sınırlıdır.
Dişler; çiğneme, düzgün konuşma ve estetik açısından önem taşır. Dişlerin kendini iyileştirme özelliğinin olmamasından dolayı ağız hijyeni ve diş sağlığına özen göstermek önemlidir.